Sual: Türbelerde hayvan kesmeyi adamak ve orada mum dikmek hurafe midir?
CEVAP
Bunlar yeni çıkmış değildir. Fıkıh kitaplarımızda hepsi geniş olarak açıklanmıştır:
Bir adağı Allahü teâlâ için adamalı ve türbelerdeki fakirlere vermelidir. Ya Rabbi! Hastamı iyi edersen, falan Velinin türbesi yanındaki fakirlere şu parayı senin için adak ettim. Sadaka sevabını da bu Velinin ruhuna bağışladım) demelidir. (Redd-ül-muhtar)

Hadika kitabında da deniyor ki:
İmam-ı Sübki buyuruyor ki: (Resulullah ile tevessül etmek yani istigase etmek, ondan şefaat istemektir. Bu ise güzel bir şeydir. Önceki ve sonraki İslam âlimlerinden hiçbiri buna karşı bir şey dememiştir. Yalnız İbni Teymiyye bunu inkâr etti. Böylece doğru yoldan ayrıldı. Kendinden önce gelen âlimlerden hiçbirinin söylemediği bir bid’at çıkardı.)

Resulullah hakkı için diyerek, Allahü teâlâdan bir şey istemenin caiz olduğunu, İbni Abdüsselam uzun bildirmektedir. Resulullahın varisi olan Evliya ile de caiz olduğunu, Maruf-i Kerhi bildirmekte ve (Kuşeyri) risalesi yazmaktadır. Herhangi bir müctehidin caiz olur dediği bir şeyi yapana mani olmamalıdır. Çünkü dört mezhepten birini taklit etmek caizdir. Bunun için, kabir ziyaret edenlere, Evliyanın mezarlarıyla teberrük edenlere, hastası iyi olmak için veya kaybolan şeyi bulmak için bunlara nezir yapanlara mani olmamalıdır. Adak yaparken, Evliyaya adak demek mecaz olup, türbeye hizmet edenlere adak demektir. Burada söze değil, manaya bakılır. İbni Hacer-i Hiytemi, Evliyanın kabirlerine nezir yapılırken, onun çocuklarına veya talebesine yahut orada bulunan fakirlere sadaka olması gibi başka bir kurbet yani başka bir hayır niyet edilirse, bu nezrin sahih olacağına fetva verdi. Böyle nezirlerin, niyet edilen kimselere verilmesi gerekir. Veliye nezir sözünden bunu anlamak lazımdır. Geçmiş Evliyaya dil uzatmak, onlara cahil demek, sözlerinden uygunsuz manalar çıkarmak, öldükten sonra da keramet gösterdiklerine inanmamak ve ölünce velilikleri biter sanmak ve onların kabirleriyle bereketlenenlere mani olmak, müslümanlara suizan, zulmetmek, mallarını gasp etmek gibi ve haset, iftira, yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)

Evliya için adamaktan maksat
Ölmüş bir Veli için nezir eder ve adak ettiği malın ölünün olmasını niyet ederse, bu nezir sahih olmaz. Ölünün olmasını niyet etmezse, nezri sahih olup, nezir olunan mal, hizmetçilere, türbe yanındaki mektep talebe ve hocalarına, fakirlere verilir. Türbe yanında adak malını almaya alışık kimseler toplanmışsa ve Veliye nezir olunan malın bunlara verilmesi âdet olmuşsa bunlara verilir. Böyle bir âdet yoksa nezir batıl olur. Semlavi’den ve Remli’den de böyle haberler gelmiştir. Herkes bilir ki, Evliya için adak yapan hiç kimse, adak olunan malın ölüye verileceğini düşünmez. Çünkü ölünün bir şey almayacağını, bir şey kullanmayacağını herkes bilir. Bu malların fakirlere veya türbede hizmet edenlere verileceğini bilmeyen yoktur. Bunun için ibadet olmaktadır. (Tuhfe)

Hayvan kesmeyi, Allahü teâlâ için, şartsız olarak adamalıdır. Etleri fakirlere dağıtıp, bunların sevabını bir Veliye, büyük zata hediye etmek caiz olur. Sonra, bu nezrin ve sadakanın ve bu Velinin hürmetine muradın hâsıl olması için dua edilmelidir. Yahut (Filanca işim olursa, Allah için, mesela Eyyüb’de bir koyun kesip, etlerini Eyyüb Sultan hazretlerinin komşusu olan fakirlere dağıtıp, sevabını Onun ruhuna hediye edeceğim) diye adamalıdır. Böyle şartlı adak hayvanı, murat hâsıl olmadan önce kesilemez. Hayvanı mezarın yanında kesmemelidir. Türbelere bez, iplik bağlamak, mezarlara mum yakmak da, dinimizde yoktur. Bunları Hıristiyanlar yapar. Mezara mum yakılmaz. Türbeye hizmet eden, orada ibadet eden fakirlere mum götürülürse, sadaka sevabı olur. Bu sevab ölüye bağışlanır. Ölüye mum lazım değildir. Müminin kabri, Cennet bahçesidir. Nur içindedir. Kâfirinki ise, Cehennem çukurudur. Azap doludur. Mum onu azaptan kurtarmaz. (S. Ebediyye)