Başlık | Yazı |
---|---|
Terike (Tereke) |
Ölenin geriye bıraktığı mal, mülk, eşyâ vs. |
Tercîhun Bilâ Müreccih |
Tercih sebebi olmadığı hâlde bir şeyi diğerine tercîh etmek yâni üstün tutmak. |
Tercîh Ehli |
Hanefî mezhebinde, dînî hükümleri bildiren fıkıh âlimlerinin beşinci tabakasında bulunan ve ictihâd (Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden dînî hüküm çıkarma) gücüne sâhib olmayan, sâdece bağlı... |
Tercî |
Geri çevirme, döndürme. Sesi yükseltip alçaltarak ve tekrarlayarak okuma. |
Terceme (Tercüme) |
Bir sözü bir dilden başka bir dile çevirmek. |
Terbiyenin önemi |
Bir idare altındaki toplulukların, ahlak ve özellikleri, birbirine zıtlık
yönünden, aynı yerde yetişmiş olan bitkilere benzer. Bazısı tatlı ve faydalı,
bazısı da acı ve zehirli olur. |
Terbiye yaratılışa bağlıdır |
Hükümdarlardan biri vezirine oğlunun hocasından yakınıyordu: |
Terbiye |
1. Kişiyi yavaş yavaş rûhen ve bedenen yetiştirmek, olgunlaştırmak. |
Terbî |
1. Dörtleme, yâni cenâzenin omuz üzerinde tabutun tahta kolundan el ile tutarak dört kişinin taşıması. 2. Mezârı düz yapmak. |
Teravih namazı |
Sual: Peygamberimiz teravihi 8 ve 12 rekat kılmıştır. 20 rekat nereden
çıkarılıyor ki? |
Teravih namazı |
Sual: Peygamberimiz teravihi 8 ve 12 rekat kılmıştır. 20 rekat nereden
çıkarılıyor ki? |
Terâvih Namazı |
Ramazân ayında yatsı namazından sonra kılınan yirmi rek'atlik nâfile namaz. |
Teratojen |
Doğumsal oluşum bozukluklarına neden olan etken. |
Terakkî |
1. İlim, fen ve san'atta yükselme, ilerleme. |
Tenzîl |
İndirmek, indirilmek; Allahü teâlâ tarafından indirilen kitab, Kur'ân-ı kerîm. İnzâl kelimesinde bir defada indirmek mânâsı bulunduğu halde, tenzîlde azar azar indirme mânâsı vardır. |
Tenzîhen Mekrûh |
Yasak olmasına kuvvetli, açık bir delil, senet bulunmayıp, yapılması iyi olmayan şeyler. |
Tenzîh |
Allahü teâlâyı, şânına lâyık olmayan şeylerden, her türlü eksik ve noksanlıklardan uzak tutmak. |
Tenya |
Barsak paraziti, şerit, yassı solucan. |
Tenkitler ilmi olmalı |
Sual: Eleştirilerin bir ölçüsü var mı? |
Tenkit etme hastalığı |
Sual: Ufak olaylardan çok etkileniyorum. Tez kızıyor, ana-babamı ve
başka büyüklerimi üzüyorum. Yanlışlarına tahammül edemiyor, hemen eleştiriyorum.
Sonra da, pişman oluyorum. Bu kötü huyumu frenleyebilmek için, ne yapmam gerekir? |
Tenesmus |
Rektum veya mesanenin iltihabı durumlarda görülen, ağrılı işleme veya defekasyon duygusu. |
Teneşir |
Serîr; ölünün yıkandığı masa şeklindeki dört ayaklı uzun tahta zemin. |
Tendon |
Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar. |
Tendinit |
Tendon iltihabi. |
Tenasüh (Reenkarnasyon) yoktur |
Sual: Reenkarnasyon diye bir şey var mı? İnanmak doğru mu? |
Tenâsüh |
Ölen kimsenin rûhunun başka bir bedene geçtiğine dâir, bâtıl, asılsız bir inanış. Bilhassa, Hindûlar ve geçmiş milletler arasında yaygın idi. |
Temyîz |
İyiyi kötüden ayırt etme. Bir kimsenin (meselâ çocuğun), satın alınan malın mülk olacağını ve satınca mülkten çıkacağını anlaması. İyiyi kötüden ayırt edebilene mümeyyiz denir. |
Temporal Bölge |
Şakak bölgesi. |
Temlîk |
1. Mülk olarak vermek. |
Temkîn Zamânı |
Güneşin doğuş, batış vakti ve namaz vakti hesapları yapılırken, vakitlere eklenen veya çıkarılan zaman miktârı. Bu vakitler hesâb edilirken deniz ve ova gibi düz yerlerde güneş merkezinin hakîkî ufkun altına inmesi esas alınır. Hâlbuki o yerin en yük... |
Temkîn |
Tasavvufta değişmekten, hâlden hâle geçmekten kurtulup, huzur ve sükûna kavuşma. |
Temizliğe riayet |
Sual: Bir misyonerin, (İslam peygamberinin, "Yemeğin içine düşen sineğin tek kanadı ıslansa, sineğin öbür kanadının da yemeğe batırıldıktan sonra yemeye devam edilmesi" şeklinde tavsiyesi vardır. Ayrıca İslam... |
Temîme |
Bir sebeb, vesîle olarak görülmeyip, doğrudan te'sir edeceğine ve bir zararı def edeceğine inanılarak yapıldığı için, dînen şirk (Allahü teâlâya ortak koşmak) sayılan, mânâsı bilinmeyen ve küfre (îmânın gitmesine) sebeb olan şeyleri... |
Temettü haccı nasıl yapılır |
Mikâttan önce: |
Temettu Hac |
Hac günlerinden önce umre için ihrâma girip ve bu umre yapıldıktan sonra memleketine dönmeden, tekrar ihrâma girerek yapılan hac. Hacc-ı Temettû'. (Bkz. Hac) |
Temennî |
Sebebe yapışmadan, gerekli çalışmayı yapmadan, Allahü teâlâdan bir şeyin olmasını dileme. |