Başlık | Yazı |
---|---|
Aşksızlara öğüt |
Aşksızlara verme öğüt, |
Askorbik Asit |
C vitaminin diğer adı.
|
Aşkla akıl, bir arada bulunmaz |
* Allahü teâlâya hüsnü zan etmek lazım. Büyüklerden birisi buyuruyor ki: |
Aşkın ile âşıklar |
Aşkın ile âşıklar, |
Aşkın elinden |
Gönül hayran oldu aşkın elinden, |
Aşkın |
Aşmış, ileri, üstün, seçkin. |
Askerime helal lokma gerekir! |
Sultan II. Murad Han zamanında, henüz Osmanlılarda hazine teşkil edilip
saraya tahsisat ayrılmamıştı. Hâl böyle olunca, padişahlar da çok zaman parasız
kalabiliyordu. |
Aşka düşen |
Aşka düşen nasıl geçer? |
Aşk-ı İlâhî |
Allahü teâlâyı çok sevme hâli. |
Aşk, sevgi ve heves |
Sual: Aşka geçici heves, sevgiye gerçek duygu denebilir mi? |
Aşk yüzünden |
Kırdım, kırıldım, |
Aşk yarası |
Aşk şerbeti içeli, |
Aşk ucundan tutana |
Aşk ucundan tutana, |
Aşk tüccarı |
Aşkın bezirgânı, sermaye canı, |
Aşk neymiş |
Varını yoğunu atmakmış bu aşk |
Aşk nedir? |
Saplanınca aşkın oku, |
Aşk haberi |
Ne söylerim Âşığa, |
Aşk eri |
Aşk dolu âşığın canı, |
Aşk denizi |
Bu denize dalana, |
Aşk ateşi |
Aşk ateşi ciğerimi, |
Aşk |
Aşksız insan derbeder |
Aşk |
Şiddetli sevgi. Allahü teâlâyı ve O'nun sevdiklerini çok sevmek. Buna hakîkî aşk denir. |
Asiye |
Direk, acılı kadın. |
Aşırı sevmek ne demektir |
Sual: Bir Vehhabi hoca diyor ki: “(De ki: Ey kitap ehli, dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış birçoklarını da saptırmış ve böylece doğru yolu kaybetmiş bir kavmin heva ve heveslerine uymayın.) [Maide 77] âyeti ile (Hıristiyanlar... |
Aşırı dincilik |
Sual: Dinimi doğru olarak öğrendikten sonra, elimden geldiğince uygulamaya başladım. Beni tanıyan ateist birisi bunu duymuş. (Senin aşırı dinci olduğunu duydum. Namaz kılıyor, oruç tutuyormuşsun. Bir de tesettüre riayet ediyormuşsun. Böyle... |
Aşir |
İslâm devletlerinde, şehir dışında durarak; müslüman tüccârdan o anda yanında bulunan ticâret malının zekâtını, müslüman olmayanlardan ise, gümrük denilen vergiyi toplayan me'mur. |
Asıme |
Kendini her türlü kötülüklerden koruyan, temiz, namuslu. |
Âsım Bin Sâbit |
Arıların koruduğu sahâbî. |
Asım |
Kendini her türlü kötülüklerden koruyan, temiz, namuslu. |
Aşılı |
Mide sıvısının hiç olmaması
|
Asıl marifet çok sevap kazanmaktır |
* Kalb dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin
peşine takılıp gittiği müddetçe, ahireti nasıl sevebilir? |
Âşıklar ölmez |
Köyümüz kıraçtır, orman bulunmaz. |
Âşık tevbe etmez |
Duyan var mı bir âşık, |
Âşık Paşa |
Anadolu'da yetişen Türk şâir ve mutasavvıflarının meşhurlarından. İsmi, Ali bin Muhlis bin İlyâs bin Ali Horasânî'dir. Paşa lakabı babasının ilk oğlu olduğundan olup, resmî bir rütbe değildir. 1272 (H.670) târihinde Kırşehir'de doğdu. Babası Muhlis Paşa, â... |
Âşık olmuşum |
Âşık olmuşum erene ermekle, |
Âşık olmadıkça |
Buralarda hiç duramam, |