A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Bektâşîlik

Evliyânın büyüklerinden Hacı Bektâş-ı Velî hazretlerinin tasavvuftaki yolu.

Bektaşilik ve Hurufilik

Sual: Hacı Bektaş-ı Veli Hurufi mi idi?
CEVAP

Bel Ağrısı

Belde çeşitli hastalıkları gösteren belirti. Bel omurları çok hareketlidir ve öne, arkaya, yanlara bükülebilir ve hatta kendi ekseninde dönebilir. Birçok bel ağrısı vak’aları bu hareketlerdeki ufak tefek bozukluklardan meydana gelir. Ağrı, bel...

Bel Fıtığı

Omurlararası disk fıtığı (Hernidiscal). Omurlararası disklerde çeşitli sebeplerle husule gelen, harabiyet ile kendini gösteren ve şiddetli ağrıya sebeb olan durum.

Bel Soğukluğu

Belâ

Allahü teâlânın insanları imtihan etmek, denemek için verdiği maddî ve mânevî üzüntü, sıkıntı, musîbet, âfet.
Kulumu bir belâ ile ibtilâ (imtihân) ettiğim vakit sabreder ve ziyâretçilerine beni şikâyette...

Belâdet

İyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayıramama; ahmaklık. (Bkz. Ahmak)

Belâgat

1. Sözün düzgün, kusursuz ve yerinde söylenmesi.
Kur'ân-ı kerîm gibi ilâhî belâgat ve îcâza (az sözle çok mânâ ifâde etme özelliğine) sâhip bir kitap, yalnız Türkçeye değil, hi...

Belam-ı Baura

Sual: Belam-ı Baura, evliya mı idi?
CEVAP

Beled Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin doksanıncı sûresi.

Belkıs

Süleymân aleyhisselâm zamânında Yemen'de Sebe' şehrinde hüküm süren Himyerîlerden bir kadın sultan.

Belvâ-yı Âm

Umûmî sıkıntı, meşakkat, kaçınılması mümkün olmayan zorluk.

Ben

Kahverengi boyaya sahip bazı maddelerin veya hücrelerin; yüz, alın ve vücudun diğer kısımlarında deri altında birikimi. Benler anadan doğma veya sonradan olabilirler.
Hamilelikte daha sık ortaya çıkabildiği gibi, cinsi organ hastalıklarında, hormon dengesizliklerinde ve...

Ben bir zerreyim

Hasan-ı Basri hazretlerine sevenleri sordu:
- Bütün müslümanlar senden ilmi meseleler sorup öğrendikleri halde, huzurundan çıktıktan sonra yine de itiraz eden, aleyhinde konuşan oluyor, bu nedendir?

Buyurdu ki:
- Her şeyin yaratıcısı, her iyiliğin hakiki...

Ben derviş miyim?

Ey beni derviş bilen,
Neden bu alkış benim,
Dervişlik yaylasında,
Mevsimlerim kış benim.

Derviş diye atandım,
Gece gündüz yatandım,
Ele bakıp utandım,
Her işim yanlış benim.

Riya dolu gözlerim,
Yalan yanlış sözlerim,
Günahımı gizlerim,
Bin bir...

Ben Ona aşık oldum

*Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimi okurken, Peygamber efendimizin ismi geçince hemen o mübarek ismi sevgiyle, saygıyla öpmeli. Çok nimete kavuşulur.

Benâ Kureşî

Büyük velî ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebü'l-Beyân olup, ismi Benâ, babasının ismi Muhammed'dir. İbn-ül-Havrânî de denir. Ebü'l-Beyân hazretleri, aynı zamanda şâir ve lügat âlimi idi. Doğum tâ...

Benan

Parmakla gösterilecek kadar güzel.

Bencileyin

Acep şu yerde varm’ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim bütün Afrika’yı
Asya ile Avrupa’yı
Çok aradım, bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Kimse garip olmasın hiç
Hasret ile yanmasın hiç
Aman kimse duymasın hiç...

Bencillik

Kendini beğenmek, kendini büyük görmek, enâniyet. (Bkz. Enâniyet)

Bengi

Sonsuz, tiryaki.

Benî Âdem (Âdemoğlu)

İnsanoğlu.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Ey Benî Âdem! Yiyin, için, isrâf etmeyin. Çünkü Allahü teâlâ, isrâf edenleri sevmez. (A'râf sûresi: 31)
(Ey Benî Âdem!)...

Benî Hâşim (Hâşimoğulları)

Peygamber efendimizin dedesi Hâşim bin Abdi Menâf'ın soyundan gelenler.
Allahü teâlâ, İsmâil (aleyhisselâm) evlâdından Kinâne ismindeki kimseyi ve onun sülâlesinden, Kureyş adlı zâtı beğenip, seçti. Kureyş evlâdından da...

Benî İsrâil (İsrâiloğulları)

Ya'kûb aleyhisselâmın, on iki oğlundan gelen evladı ve torunları. Ya'kûb aleyhisselâmın diğer adı İsrâîl olduğu için, soyundan gelenler bu isimle anılmışlardır.
Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Benim gücüm bu kadar

Bir gün Nemrut, İbrahim aleyhisselamı ateşe atmaya karar verir. O kadar büyük bir ateş yakar ki bu sefer kendisi ateşe yaklaşamaz. Bir mübarek zat, bakmış bir karınca ağzına su alıyor, uzaktan getiriyor ateşi söndürmek için. Fakat yaklaşamıyor, yakın bir yere bırakıyor. Evliya zat sormuş:
- Ne yapıyorsun sen?
...

Benim sonum ne olacak

Ali Bekka hazretleri çok ağlardı. Öyle ki, gözyaşı tuzlu olduğu için yüzünde aktığı yerde iz bırakmıştı, yani devamlı aktığı için geçtiği yerleri kısmen çürütmüştü. Bu yüzden kendisine “Bekka” yani “çok ağlayan” lakabı...

Benimdir

Elimde cihan,
Devran benimdir,
Pehlivanım ben,
Meydan benimdir.

Çoktur izzetim,
Vardır lezzetim,
Üstün kuvvetim,
Haktan, benimdir.

Ebu Bekr, Ömer,
Dinde büyükler,
Ali Murteza,
Osman benimdir.

Endişem yoktur,
Gözlerim toktur,...

Benimle kerpiç yaptılar

Bir zengin öldü. Bir köşk ile iki oğlu kaldı. Köşkü taksimde anlaşamadılar. Duvardan bir ses geldi: (Benim için birbirinize düşman olmayınız. Ben bir padişah idim. Çok yaşadım. Mezarda yüz otuz sene kaldım. Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar. Kırk sene evlerde kullandılar. Kırıldım. Sokağa atıldım. Sonra, benimle...

Benli Sultan

Asıl ismi Muhiddîn olan ve on beşinci asırda yaşadığı sanılan Benli Sultan'ın kabri Kastamonu merkez ilçesine bağlı Hamal köyüne bir saat mesâfede bir yamaç üzerinde, Ilgaz ormanının eteklerindeki türbededir. Bayramî tarîkatına mensub olan Şeyh Muhiddîn Efendi...

Benlik ( EGO )

Ruhsal etkinlikleri düzenleyen merkez.

Bennân El-Hammâl

Mısır velîlerinden. İsmi Bennân, künyesi Ebü'l-Hasan'dır. Aslen Vâsıtlı olup babasının ismi Muhammed'dir. Bütün ömrünü Mısır'da geçirdi. Hakkı söyleyen, iyiliği emreden âlimlerin önderi idi. Ebû İmrân-ı Kebîr'in...

Benûl-A'yân

İslâm mîrâs hukûkunda; ölenin aynı ana ve babadan olan erkek ve kız kardeşlerinden her biri.
Benül-A'yân; oğul, oğlun oğlu, baba ve dededen biri bulunduğu zaman vâris olamaz. (Abdürreşîd Secâvendî)

Benûl-Ahyâf

İslâm mîrâs hukûkunda Eshâb-ı ferâiz adı verilen (Allahü teâlânın Kur'ân-ı kerîmde hisselerini, paylarını bildirdiği) kimselerden ana bir erkek ve kız kardeşler.

Benûl-Allât

İslâm mîrâs hukûkunda baba bir, ana ayrı kardeşler.
Benül-a'yân (ana-baba bir erkek ve kız kardeşler) ve Benûl-allât; oğul, oğlun oğlu, baba, dededen biri bulunduğu zaman vâris, mîrasçı olamazlar. (Secâvendî)

Benzer

Dünya denilen yer küre,
Büyükçe bir şehre benzer,
Bizim kısa ömrümüzse,
Bir anlık pazara benzer.

Bir kimse bu şehre geldi,
Birkaç saat karar kıldı,
Geri dönüp gitmesi de
Dönüşsüz sefere benzer.

Bu şehrin hayalleri,
Türlü çeşitli...

Benzer

Gitmek kolay mı oraya,
Bu menzil uzağa benzer.
Bakılırsa bu dünyaya,
Kurulmuş tuzağa benzer.

Pirden uzak yere gittim,
Yalnız kaldım sanki bittim,
Nice yüz bin günah ettim,
Her biri bir dağa benzer.

Derviş Yunus durma çağla!
Sen özünü Hakk’a bağla!...