Vücuda zararlı maddeler, yâhut hastalık yapıcı mikroorganizmalar ile bulaşmış besin maddelerinin yenmesiyle ortaya çıkan âni hastalık durumu. Hastalığa sebeb olan madde, çevreden, besinin konduğu kaptan karışmış veya kasten karıştırılmış olabildiği gibi, gıdânın bekletilmesi dolayısıyla üremiş olan mikroorganizmalar veya bunların toksinleriyle de zehirlenme meydana gelebilir. Zehirli maddenin cinsine göre değişik derecelerde ciddiyet arz eden çeşitli besin zehirlenmeleri vardır.

Yakın senelere kadar besin zehirlenmelerinin en önemli sebebi olarak, proteinlerin bozulması sonucunda ortaya çıkan varlığı şüpheli bir madde gösterilmekteydi. Bugün bunun böyle olmadığı, besin zehirlenmelerini en çok gıdâlar üzerinde üremiş mikroorganizmaların yaptığı bilinmektedir. Kişide hastalık belirtileri ortaya çıkaran bakteriler iki yolla etkili olurlar. Birincisi, mikrop bizzat kendisi hastalık yapar. İkincisinde ise, mikroorganizmanın toksini (zehiri) belirtilerin ortaya çıkmasına sebeb olur.

Kendisi hastalık yapan bakterilerin başında tifo hastalığının da etkeni olan “salmonella” cinsi bakteriler gelir. Bilhassa «paratifo» grubunun yaptığı zehirlenme, besini aldıktan 6-48 saat sonra ortaya çıkabilir. Bulantı, kusma, ishal, karında ağrı, ateş, başağrısı ile seyreder.

Besin zehirlenmesinin en sık sebebi olan “stafilokok” cinsi bakterilerin tesir tarzı toksinleri (zehirleri) iledir. Bu bakteri irin yapıcı bakterilerden olup, aynı zamanda vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan çıban, apse gibi iltihapların da baş sebebidir. Kolay bozulabilen, iyi soğutulmamış; tavuk eti, patates salatası, yaş pasta gibi besinler, stafilokok zehirlenmesine sebeb olurlar. Normal bakteri topluluğu içinde de mevcut olan stafilokoklar, çok çabuk üreyebilen bakterilerdir. Zehirlenme sonucu kişide bulantı, kusma, ishal, ateş ve karın krampları husûle gelir. Belirtiler besini aldıktan 1-6 saat kadar sonra ortaya çıkar. Bulantı, kusma ve ishalden dolayı çok su kaybeden kişilerde şok ortaya çıkabilir.

Gıdâ zehirlenmesinin en ciddî tipi “botulizm” denilenidir ve “Clostridium botulinum” bakterileri tarafından yapılır. Bu da bir toksin zehirlenmesidir. Havasız ortamlarda yaşayan bu cins bakteriler, salam, sucuk, jambon, pastırma gibi et mâmullerinde şartlara uygun muâmele yapılmaması sonucu ürerler. Nâdir ortaya çıkan botulizm, ciddiyeti ve öldürücülüğünün fazla olması sebebiyle önemlidir. Zehirlenmenin sebebi olan toksin, 80°C’de 10 dakikada etkisizleşmektedir. Toksini alan kişilerde belirtiler, 12 ilâ 36 saat sonra ortaya çıkar. Âniden beliren miskinlik ve çift görme ilk belirtileridir. Daha sonra soluk alma, konuşma ve çiğnemede zorluk ortaya çıkar. Hastalığa yakalananların yaklaşık yarısı kurtarılamamaktadır. Son yıllarda kullanılmaya başlanan hazır “antitoksin” ler, erken müdâhale ile botulizmde hayat kurtarıcı olmaktadır.

Midye ve diğer bâzı kabuklu deniz hayvanları, yedikleri gıdâlardan aldıkları bir nörotoksini (sinir zehirini) uzun müddet vücutlarında tutarlar. Bu zehir ısıya dayanıklıdır. Pişirme ile ölmez. Midyeyi yiyen şahısta ilk belirtiler birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Karıncalanma, uyuşma, hareket güçlüğü görülür. Hastaların solunum felcinden ölmesi görülen vakalardandır. Bu zararı bilindiğinden balık dışındaki deniz hayvanlarının yenmesi iyi değildir.

Mantar zehirlenmeleri özellikle kırlık bölgelerde çok görülür. “Amanita muscaria” adlı mantardaki “muscarin” maddesi zehirlenmeye sebeb olup, hem mîde-barsak, hem de sinir sistemlerinde tesirlidir. (Bkz. Mantar Zehirlenmesi)

Zehirlenmede yapılacaklar: Besinden dolayı zehirlendiği anlaşılan kişiye ilk yapılacak işlem, kusturma olmalıdır. Daha sonra bulantı ve kusma duruncaya kadar ağızdan beslenmeyi kesmeli ve hiç vakit geçirmeden bir hekime başvurmalıdır. Hekime ulaşılması uzun sürecek vak’alarda, hastanın aşırı su kaybının önlenmesi için (yağı iyice alınmış ve tuzlu) bol miktarda tâze ayran içirilmesi (eğer bulantı-kusma tamâmen durmuş ise) çok faydalı olur. Şikâyet kalmamış olsa bile, ilk 24 saat sulu beslenme olmalı, hiç posalı diyet tatbik edilmemelidir. Genel durumu bozulan hastanın solunum yolunu açık tutmak, rahat şekillerde taşımak da önemlidir. Kırsal bölgelerde bir mantar zehirlenmesine karşı el altında atropin bulundurulmalı, yakınlardan birinde zehirlenme ortaya çıkarsa, hemen deri altına 1 mg atropin zerk edilmelidir. Bu iş çoğu defâ hayat kurtarıcı olur. Botulizmde belirtiler geç ortaya çıktığından, kusturma gereksizdir. Vakit geçirmeden hekime başvurmalıdır.