İnsanların ve omurgalı hayvanların çatısını (iskeletini) meydana getiren sert ve katı doku. Kemikler çeşitli biçimde sıralanıp dizilerek, vücudun yumuşak kısımlarını tutan bir destek olurlar. Bazıları birleşerek nazik organların koruyucusu olur, bazılarıda hareketli organlar için kaldıraç işini görür.

Erişkin bir insanın vücudunda irili ufaklı 213 adet kemik vardır. Eğer boynun ön kısmında bulunan bir adet dil kemiği ve orta kulaklarda bulunan 6 adet örs, üzengi ve çekiç kemikleri sayılmaz ise, vücutta 206 adet kemik vardır ki, genel olarak bu sayı verilir.

Kemikler üç kısma ayrılır:
1) Uzun (kol ve bacak kemiklerinin çoğu)
2) Yassı (kafatası ve leğen kemikleri, göğüs ve kürek kemiği)
3) Kısa (omurlar, el ve ayak kemikleri)

Uzun kemiklerin uçlarına ''epifiz'' orta kısmına da ''diyafiz'' denir. Metafiz; epifiz ile diyafiz (uçtan uzak) kısmını birleştirir. Kemiklerin üstünü ''periost'' denilen ince bir zar örter. Kemiğin içinde ''kemik iliğî'' denilen yumuşak bir kısım vardır; kemiği besleyen kan damarları, sinirler buradan geçer. Kemik iliğinin ayrıca kan hücrelerinin yapımında da önemli rolü vardır. Kemik dokusu iki .eşittir. Tıkız doku, kemiğin ana dokusudur, en dışta bulunur. Süngersi doku ise daha çok kemik uçlarında yer alır. Yassı kemikler üç tabakadır. her iki yüzey tabakalrı tıkız dokudandır. Kısa kemikler, büyüklerine göre süngersi ve tıkız dokulardan meydanagelir. Kemiğin ana maddesi ossein'dir. Proteinli, esnek bir madde olan osseinin üzerine, enzimler etkisiyle kanla gelen kalker tuzları (fosfatlar) çökelir. Fosfor, kükürt ve amino asitler de osseinin bileşimine girer. Kemiğin meydana gelmesi iki şekilde olabilir. Zar yoluyla kemikleşme (telsel dokuda) ve kıkırdak yoluyla kemikleşme (kıkırdaklarda). Kemik dokusu cansız değildir. Yoğun bir metabolizma (yapım-yıkım) alanıdır. Kemik dokusunda yapım ve yıkım arasında bir denge vardır.

Kemiklerde, vücudun bütün diğer dokuları gibi, gelişme çağında büyür. Uzun kemikler uçlarındaki bölümlerinden büyürler., kısa ve yassı kemiklerin bu bölümleri yanlarındadır. Kemiklerin büyümesinde tiroid, hipofiz gibi iç salgı bezlerinin salgıladıkları hormonların büyük payı vardır. Kemik hastalıkları travmadan (yaralanma) veya başka sebeplerden meydana gelir. Travmadan olan hastalıklar, sivr, veya kesici aletlerin yaptığı yaralar ve çoğunlukla kırıklardır.

Travmalarda meydana gelmeyen hastalıklar ya iltihabi olur veya bir beslenme bozukluğundan ileri gelir. İltihabı olan kemik hastalıkları mikroplara bağlıdır. Bunlar arasında kemik iliği iltihapları, apseler, nekrozlar (doku harabiyet ve ölümü), tüberküloz, frengi, kemik zarı iltihabı ve başkaları sayılabilir. Beslenme bozukluğu hastalıklarının başlıcaları: Raşitizm, kemik yumuşaması ve kemik atrofisidir. Kemiklerde doğuştan şekil bozuklukları görülebilir.