Bes Farsçadır. Allah bes ifadesinin Arapçası (Hasbiyallah) demektir.
Hasbiyallah, Allah bana yetişir demektir. Hasbünallah ise, Allah bize yetişir,
kâfi gelir demektir. İbrahim aleyhisselamı ateşe atarlarken, (Hasbiyallah ve
nimel vekil) dedi. Yani (Bana, Allah’ım yetişir, O iyi yardımcıdır) dedi.
Kur'an-ı kerimde de böyle söylenmesi bildiriliyor:
(De ki, Allah bana kâfi, tevekkül eden ancak Ona tevekkül eder.) [Zümer
38]
Tevekkül eden ancak ona tevekkül eder demek, (Güvenip dayanacak olanlar, ancak
Allahü teâlâya güvenip dayanırlar) demektir. Allah’tan başka güvenilecek, dost
edinilecek hiçbir şey yoktur. Allah’tan gayrisine sığınmak örümcek ağına
sığınmaya benzetilmiştir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’tan başka dost edinenlerin hali, kendine yuva yapan örümceğin durumuna
benzer. Halbuki evlerin en çürüğü örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi.)
[Ankebut 41]
O halde Allah bes, hasbiyallah demeliyiz ve bu sözümüzde İbrahim aleyhisselam
gibi durmalıyız.
Baki heves, masivadır, Allah’tan gayri şeylerdir. Allah’tan gayri şeylerle
uğraşmak ise malayanidir. Hadis-i şerifte, (Bir kimsenin malayani ile vakit
geçirmesi, Allahü teâlânın onu sevmediğine alamettir) buyuruluyor.
(Mektubat-ı Rabbani) [Malayani, faydasız iş demektir.]